Şifa Dağıtan Kaplıcalar


Halk dilinde "kaplıca" ya da "ılıca" olarak bilinen Mineralize termal suların ve bunlara ait çamurların, banyo, içme, solunum yolu ile kullanılması, ayrıca iklim kürü, fizik tedavi, rehabilitasyon, mekanoterapi, beden eğitimi, masaj, psikoterapi, diyet vb. yan tedavilerle birleştirilmesi ile oluşturulan kür uygulamalarının uzman hekim denetiminde yapıldığı sağlık tesislerine Bingöl'de oldukça fazla sayıda rastlanmaktadır. Maden suyunun yer yüzüne çıktığı kaynağa kaynarca, maden sularından yararlanmak üzere kaplıcaların çevresinde kurulan tesislere de genel olarak kaplıca ya da ılıca denmektedir. Kaplıca sularından banyo ve içme kürleriyle yararlanılmaktadır.  Kaplıca teriminin kökeni kaynarcanın üzerine hamam yapılması nedeniyle türetilen “kaplıca” terimidir.

Yurt içi ve yurt dışından gelen bu alandaki uzman bilim adamlarının incelemelerine göre beldedeki içme suyu ve kaplıca suyu birçok kronik hastalık için şifa anlamı taşıyor. Kaplıca suyunun kemik hastalıkları, kemik erimesi, diş çürükleri, mide ve bağırsak hastalıkları, idrar yolları hastalıkları, sinirsel hastalıklar, kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalıkları ve kadın hastalıklarında şifa olduğu dile getiriliyor.

Kartalların Efsanevi Dansı

Sanatın her dalı halkların gerçek yaşamından kopup gelmiştir tıpkı folklor gibi. Diğer adıyla halk oyunları halkların yaşamından, yaşam telaşından kesitler sunmaktadır. Efsanelerin kendi Bingöl'de de bu böyle olmuştur. Bingöl'e ait güzelliklerden biri olan Kartal Halk Oyunu'da doğasıyla, ekonomik ilişkileriyle, sevda haline gelmiş doğa ve hayvan sevgisiyle tam bir ayna olmaktadır halkların yaşamına. 

Kartal Oyunu, efsanelerin kenti Bingöl'de bir efsanedir aynı zamanda. Efsane ki adı üstünde dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarıla aktarıla, kentin yüksek dağları ve ağır coğrafi koşulları da göz önünde tutulunca her hayal dünyasında farklı şekillenmiş ve öyle aktarılmıştır bir sonraki nesillere... Taki sözlü edebiyatın bir parçası olan efsaneden yazılı edebiyatın bir parçası olana değin....

İşte bu durum Kartal Oyunu ve O'nun ortaya çıkışını anlatan efsanelerde de karşımıza çıkmaktadır. Oyunu anlatan birden fazla efsaneyle karşılaşmaktayız.


Efsanelere geçmeden önce o efsaneyi bir daha efsaneleştiren küçük çocuklarımızın anlatımıyla izleyelim ilk önce...

Güneş'in Doğuşu Yaşamın Doğuşudur Aynı Zamanda

Dağlar gökyüzüne uzanan kollarımızdır bizim...
Ne kadar yüksekse göğe duyduğumuz sevgi de o kadar büyüktür bir yerde... Ve özgürlüğe duyduğumuz özlem...
İşte efsanelerin şehri Bingöl dağlarıyla, Karlıova ilçesindeki 3,250 m yükseklikteki Kala Tepesi'nde bu özlemimize bir cevaptır aynı zamanda.
Şehir merkezine yaklaşık 45 km uzakta olan Kala Tepesi'nin alt yamacına kadar karayolu ile ulaşım sağlanmakta olup, ortalama 25-30 dakikalık bir tırmanışla zirveye ulaşılmaktadır.


Bingöl'ü Efsaneleştiren Efsane: Yüzen Ada

Türkçe'de Bingöl, Kürtçe'de Çewlik ve Ermenice'de Cabaxcur (Şifalı Su) isimleriyle anılır. Bingöl, isimini aldığı efsanelere göre de bin ayrı gölün olduğu bir kenttir ve efsanede de anlatıldığı bu göllerden en az bir tanesinin suyu şifalı ve hatta ab-ı hayattır, ölümsüzlüktür. Ölümsüzlük ise insanoğlunun var olduğundan bugüne değin peşinden koştuğu vazgeçilmezidir. Ki geçmiş zamanlar da bu ölümsüzlük Gılgameş Destanı'nda ve Bingöl'ün adını aldığı göllerden de anlatıldığı (rivayet odur ki Gılgameş Destanı'nda anlatılan yer de Bingöl'dür) gibi destanlara konu olup üzerine efsaneler üretilmişken, günümüz dünyasında ise bilimsel çalışmaların ve bilim insanlarının ulaşmak istedikleri nihai hedef olarak aynı ağırlığını korumaya devam etmiştir. Eski bir Ermeni kenti olan Bingöl, tarihi çok eskilere dayanan efsanevi bir şehir olarak isimlerini de bu efsanelerinden alır.