Türkçe'de Bingöl, Kürtçe'de Çewlik ve Ermenice'de Cabaxcur (Şifalı Su) isimleriyle anılır. Bingöl, isimini aldığı efsanelere göre de bin ayrı gölün olduğu bir kenttir ve efsanede de anlatıldığı bu göllerden en az bir tanesinin suyu şifalı ve hattaab-ı hayattır, ölümsüzlüktür. Ölümsüzlük ise insanoğlunun var olduğundan bugüne değin peşinden koştuğu vazgeçilmezidir. Ki geçmiş zamanlar da bu ölümsüzlük Gılgameş Destanı'nda ve Bingöl'ün adını aldığı göllerden de anlatıldığı (rivayet odur ki Gılgameş Destanı'nda anlatılan yer de Bingöl'dür) gibi destanlara konu olup üzerine efsaneler üretilmişken, günümüz dünyasında ise bilimsel çalışmaların ve bilim insanlarının ulaşmak istedikleri nihai hedef olarak aynı ağırlığını korumaya devam etmiştir. Eski bir Ermeni kenti olan Bingöl, tarihi çok eskilere dayanan efsanevi bir şehir olarak isimlerini de bu efsanelerinden alır.
Filmlere Konu Olan Efsane
Bingöl'ün Solhan ilçesine bağlı Hanzarşah Köyü Aksakal Mezrası'nda yer alan Yüzen Adalar, bir gölün içindeki üç adadan oluşmaktadır. Tam bir doğa harikası olan yüzenada sadece efsanelere değil filmlere de konu olmuştur. En son 2011 yılında yönetmen Murat Saraçoğlu tarafından çekilen "Yangın Var" filmi Bingöl'deki yüzen adaları içeren sahneleriyle keyifli bir seyir sunar seyirciye....
Gölün ortasında yüzen üç ada vardır. Adalar göl içinde tamamen bağımsızdır. Üstüne binildiğinde sudaki bir sandal gibi, bir sal gibi hareket ettiği görülmektedir. Ulaşımı çok kolay olan yüzen ada,Bingöl-Solhan kara yolunda 4,5 km uzaklıktadır. Göl üç tarafı dağlar ve tepelerle çevrili olan düz bir arazi üzerindedir. Yaklaşık olarak 300 m² olmakla birlikte, bakım görmesi halinde 500 m²'nin üzerine çıkacak bir yüz ölçümüne kavuşacağı tahmin edilir.
Su Altı Çekimleriyle Yüzen Ada
Sürekli bir su akıntısının olduğu tahmin edilen göl ile ilgili bilimsel anlamda bir çalışma yapılmamış olmakla birlikte ziyaretçiler tarafından amatörce de olsa su altından da kayıtlar alınmıştır. Gölün altından ve kemerlerinden giren suyun, gölün hemen aşağısındaki dereyi beslediği görülmektedir. Berrak bir suya sahip olan gölün su seviyesi yaz ve kış mevsimlerinde aynı kalmaktadır.
Türkçe'de Bingöl, Kürtçe'de Çewlik ve Ermenice'de Cabaxcur (Şifalı Su) isimleriyle anılır. Bingöl, isimini aldığı efsanelere göre de bin ayrı gölün olduğu bir kenttir ve efsanede de anlatıldığı bu göllerden en az bir tanesinin suyu şifalı ve hatta ab-ı hayattır, ölümsüzlüktür. Ölümsüzlük ise insanoğlunun var olduğundan bugüne değin peşinden koştuğu vazgeçilmezidir. Ki geçmiş zamanlar da bu ölümsüzlük Gılgameş Destanı'nda ve Bingöl'ün adını aldığı göllerden de anlatıldığı (rivayet odur ki Gılgameş Destanı'nda anlatılan yer de Bingöl'dür) gibi destanlara konu olup üzerine efsaneler üretilmişken, günümüz dünyasında ise bilimsel çalışmaların ve bilim insanlarının ulaşmak istedikleri nihai hedef olarak aynı ağırlığını korumaya devam etmiştir. Eski bir Ermeni kenti olan Bingöl, tarihi çok eskilere dayanan efsanevi bir şehir olarak isimlerini de bu efsanelerinden alır.
No comments:
Post a Comment